Kira Uyarlama Davası: Tarafların Her An Talep Edebileceği Önemli Bir Hukuki Hak

Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek, kira uyarlama davası hakkında kapsamlı açıklamalarda bulunuyor. Türk Borçlar Kanunu madde 138’e göre her iki tarafın da her zaman mahkemeden talep edebileceği bu dava, aşırı ifa güçlüğü durumlarında kira bedelinin uyarlama imkanı sunuyor. İşte kira uyarlama davası açmak için dikkat edilmesi gerekenler ve şartlar.

Son günlerde gündemi meşgul eden kira uyarlama davası, kiracı ve kiraya veren arasındaki ilişkilerde önemli bir hukuki boyutu ifade ediyor. Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek, bu konuda önemli açıklamalarda bulunarak, kira uyarlama davasının her an mahkemeden talep edilebilecek bir hak olduğunu vurguluyor. Peki, kira uyarlama davası nedir ve nasıl açılır?

Kira Uyarlama Davası Nedir? Av. Elvan Kakıcı Şimşek, Türk Borçlar Kanunu madde 138’e dayanarak kira bedelinin uyarlama davasını açmanın herhangi bir zaman sınırlamasına tabi olmadığını belirtiyor. Bu dava, sözleşmenin taraflarının karşılıklı anlaşmazlık yaşadığı durumlarda, özellikle aşırı ifa güçlüğü durumlarında her an başvurulabilen bir hukuki süreçtir.

Kira Uyarlama Davası Nasıl Açılır? Şimşek, kira uyarlama davası için gerekli şartları detaylı bir şekilde açıklıyor:

  1. Geçerli Bir Kira Sözleşmesi: Uyarlama talebinde bulunabilmek için öncelikli olarak taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesi olması gerekmektedir.
  2. Olağanüstü Durum: Sözleşmenin kurulmasından sonra, taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi mümkün olmayan olağanüstü bir durum ortaya çıkmalıdır. Örneğin, Covid-19 pandemisi gibi küresel olaylar bu duruma örnek olarak gösterilebilir.
  3. Borçlu Kaynaklı Olmamalı: Ortaya çıkan olağanüstü durumun borçlu tarafından kaynaklanmamış olması gerekmektedir.
  4. Aşırı İfa Güçlüğü: Olağanüstü durum, borçluyu aşırı ifa güçlüğüne düşürmeli ve sözleşmenin ifasını beklenemeyecek şekilde değiştirmiş olmalıdır.
  5. Borç Henüz İfa Edilmemiş Olmalı: Borçlu, borcunu henüz ifa etmemiş olmalı veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak örneğin ihtirazı bir kayıt ile ifa etmiş olmalıdır.

Şimşek, bu şartların oluştuğu durumda uyarlama talebinde bulunmanın faydalı olacağını ifade ediyor.

Kira Uyarlama Davası ve Farklılıklar: Kira bedeli uyarlama davası ile kira tespit davası arasındaki farkları da belirten Şimşek, kira bedeli uyarlama davasının her türlü kira sözleşmesine ilişkin olarak talep edilebileceğini vurguluyor. Ayrıca, kira tespit davasında sözleşmenin beş yıldan uzun süreli olma şartı aranırken, kira bedeli uyarlama davasında böyle bir sınırlama olmadığını belirtiyor.

Kira uyarlama davası, Türk Borçlar Kanunu’nun ön gördüğü şartların oluştuğu durumlarda her iki taraf için de başvurulabilecek önemli bir hukuki haktır. Aşırı ifa güçlüğü durumlarında mahkemeden talep edilebilen bu dava, kiracı ve kiraya veren arasındaki dengenin korunmasını sağlar.

Reviews

0 %

User Score

0 ratings
Rate This

Sharing

Leave your comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir