‘Dünyanın en iyi köyleri’ arasında
Birgi’de Frig ve Lidya uygarlıkları, Pers ve Bergama krallıkları, Roma ve Bizans İmparatorluğu, Aydınoğulları Beyliği ve Osmanlı döneminin izleri bulunuyor.
Yaklaşık 700 yıldır tarihi görüntüsü bozulmayan Birgi’de bugün de evler kendi coğrafyasının toprak ve ağaç türleri ile doğal taşları kullanılarak inşa ediliyor.
Bizans’tan kalan eserlerin titizlikle restore edilmesi, Aydınoğlu Mehmet Bey’in 1307 yılında kenti aldıktan sonra başkent olması, o dönem inşa edilen cami ve konakların korunuyor olması, Osmanlı döneminde zenginleşerek bugüne ulaşan kent dokusu, Cumhuriyetle birlikte de kuruluşun izlerini taşıması, Birgi’yi özel kılan etmenler olarak sayılıyor.
Birgi, bu yönleriyle Kültür ve Turizm Bakanlığının yürüttüğü çalışma kapsamında geçen ay merkezi İspanya’nın başkenti Madrid’de bulunan Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünün (BMDTÖ) açıkladığı “2022 Dünyanın En İyi Köyleri” listesine alındı.
Yöre halkı Birgi’nin, bu sayede bilinirliğinin artacağına ve turizmde hak ettiği yere kavuşacağına inanıyor.
Kendilerinin de bu tarihi ve kültürel değerleri koruyup, bakımını yaparak gelecek kuşaklara aktarmaya çalıştıklarını vurgulayan Şener, Birgi’nin her yönüyle özel olduğunu belirtti.
“Birgi 1308 yılında Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından fethediliyor ve ondan sonra Aydınoğlu Mehmet Bey Cami inşa ediliyor. Birgi’nin gerek turizm yönüyle, gerek ekonomik yönüyle güçlü olduğu bir dönem beylikler dönemi. İzmir, Aydın ve Manisa o ticari güçlülüğün içinde buradan yönetiliyor. O yönüyle Aydınoğlu Beyliği’nin başkentliğini yaptığı dönemden sonra 1426’ya kadar önemini devam ettirerek koruyor. 1426’da Osmanlı İmparatorluğu’na katılan son beylik. Ondan sonra aynı önem devam ediyor. Birçok eser daha gerçekleşiyor. Anıtsal yapıları çok yoğun, sivil mimarlık örneği yapıları çok yoğun. Taş ve ahşabın kullanıldığı ender yerlerden bir yerleşim. Cumhuriyet döneminde de birçok önemli hizmetleri var. 1996 yılında tamamı koruma altına alınıyor.”
Birgi’nin yüzde 80’ini projelendirdiklerini anlatan Şener, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İzmir valilerinin büyük desteğini aldıklarını söyledi.
Şener, BMDTÖ kararının Birgi’de bir turizm hareketi başlatacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz göreve geldiğimizde Birgi’de konaklamak mümkün değildi. Şu anda yüze yakın yatak sayısına sahip 8-10 pansiyonumuzla çok kaliteli hizmet veriliyor. Turizmden yavaş yavaş pay almaya başladı ama biz Birgi’nin bozulup, turizm hareketi içinde boğulmasını da istemiyoruz. Birgi korunmalı ancak turizmden gerekli payı da almalı. Birgi’de bir de inanç turizmi var. Vatandaşlarımız İmamı Birgivi vasıtasıyla buraya geldiğinde kültür turizminin içinde buluyorlar kendilerini veya kültür turizmi için geldiklerinde İmamı Birgivi hazretlerinin kabrini ziyaret ediyorlar. Şu an en sakin dönemler, önümüzdeki günlerden itibaren hızlı bir hareketlilik olur, sokaklar cıvıl cıvıl olur. Tarihi ve kültürel değerlerin içinde bir Osmanlı kültürünü burada yaşarlar.”