Türkiye’de yapılması planlanan ancak gerçekleştirilemeyen Dünya Çimento Birliği Toplantısının iptal gerekçesi olarak “seçimler nedeniyle Türk ekonomisinin türbülansa girmesi” olarak açıklanmasına TÜRKÇİMENTO’dan tepki geldi.
TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, ticari etkinliklerdeki başarısızlığın Türk ekonomisine yansıtılmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Söz konusu iptal nedenine TÜRKÇİMENTO olarak kesinlikle katılmıyoruz” dedi.
Fatih Yücelik açıklamasında şu görüşleri dile getirdi:
“Pandemi süreci ve sonrasında kendini dünya tedarik zincirine kalite ve verdiği taahhütleri yerine getirmekle bir kez daha kanıtlayan, hem üretim hem ihracatta Avrupa’da lider dünyada ise üretimde 5’inci sırada yer alan Türkiye çimento sektörü, küresel ölçekteki gücünü ve itibarını, en başta verdiği sözleri her ne olursa olsun yerine getirerek edinmiştir. Söz konusu tutarlığı sektördeki her alanda yerine getiren sektörümüz, sektörle ilgili bütün kesimlerin odağı haline gelerek, bu alandaki paydaşların sadece yerel değil uluslararası boyutta bir araya geldiği önemli organizasyonlara ev sahipliği yapmaktadır.
Nitekim, TÜRKÇİMENTO olarak 1987 yılından bu yana her iki yılda bir düzenlediğimiz Uluslararası Teknik Seminer ve Sergisi etkinlikleri, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere sektördeki küresel gelişim ve değişim hakkında karşılıklı bilgi alışverişi imkânı sağlamaktadır. Bununla birlikte, sektör içindeki paydaşların iletişim ve sosyal ağlarını güçlendirerek, ticari alandaki iş birliği olanaklarını da arttırmaktadır.
Bu etkinliğimizin başarısı, küresel ölçekte bu tarzdaki etkinliklerin ülkemizde düzenlenmesi yönündeki iştahı artırmaktadır. Ancak son dönemde ülkemizde artan bu tarz ticari nitelikteki etkinliklerdeki başarısızlıkların kamuoyuna farklı yansıtıldığını üzülerek gözlemlemekteyiz. Bu konuda, halihazırda hiç gündem olmaması gereken bir hususta açıklama yapma ihtiyacı doğmuştur. Nitekim, çimento sektörünü dünyada temsil ettiğini iddia eden Dünya Çimento Birliği (World Cement Association) adlı kuruluş, İstanbul’da gerçekleştirilmesi kararlaştırılan Dünya Çimento Konferansı’nın ertelendiğini bildirmektedir.
-TÜRBÜLANS GEREKÇESİ…
Daha önce de ertelemeler yapan söz konusu kuruluş, şimdi de ülkemizdeki gelişmeleri bahane ederek kendi ifadeleriyle, “Türkiye’de seçimlerin neticesinin ortaya çıkardığı politik durumun ekonomik bir türbülansa neden olacağı, Türk Lirasının Döviz karşısında değer kaybı yaşayacağı, bunun da konferans organizatörleri ve katılımcılarda endişeye neden olduğu; bu sebeple katılımcıların huzurlu ve istikrarlı bir ortamda konferansa katılabilmeleri amacıyla İstanbul’da yapılacak konferansın ertelendiği” şeklinde bir gerekçe sunmaktadır. Bu ifadeleri kullanmakla birlikte, Başkanlığını yürüttüğüm Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği TÜRKÇİMENTO’yu temsilen, açılış konuşması yapmak üzere Dubai’de gerçekleştirecekleri konferansa davet etmektedirler.
Dünya demokrasilerinde eşine az rastlanacak yükseklikte bir katılım oranıyla gerçekleştirilen ve neticesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın 28 Mayıs 2023’te yeniden seçilmesiyle birlikte, tüm dünya liderlerinden gelen olumlu tebrik mesajları da unutulmamalıdır. Ülkemiz ekonomisinin umut verdiği bir döneme girerken, önümüzdeki dönemde de olumlu gelişmeler yaşayacağımıza inancımız tamdır. Ticari etkinliklerdeki başarısızlığın Türk ekonomisine yansıtılmasının kabul edilemez Söz konusu iptal nedenine TÜRKÇİMENTO olarak kesinlikle katılmıyoruz. Türkiye’deki demokratik seçimlerin sonuçlarını bir ekonomik ve politik türbülans olarak nitelendirmek ve döviz kurlarıyla ilgili gerçekleşmemiş bir senaryo üzerinden peşin hükümlerle kurgu yapmak, dünya çimento sektörünü temsil etme iddiasıyla yola çıkan bir kuruluş açısından üzücü olmanın ötesinde, biz Türk çimento sanayicileri açısından da bu kuruluş hakkında endişe verici bir durum ortaya çıkarmaktadır.
Bu açıklamaları sonrasında, Dubai’de gerçekleştirecekleri konferansa katılım göstermemizin söz konusu olmayacağı aşikârdır. Misyonu ve görevi sadece dünya çimento endüstrisinin gelişimi olması gereken bu kuruluşun en üst düzeydeki temsilcilerinden, ülkemizin iç siyaseti ve ekonomik durumuna dair söz konusu açıklamalarını tekzip edecek bir açıklama gelmediği sürece, bu kuruluşla ilişkilerimizi sürdürmemiz de söz konusu olmayacaktır.”
