Afyon ya da Eskişehir istikametinden Ankara’ya doğru karayoluyla seyahat edenler iyi bilir. Sivrihisar’a yaklaşırken, gökyüzünü delercesine yükselir sipsivri kayalıklar. Sivrihisar da o kayaların dibindedir.
Çal Dağı’nın uzantısı olan volkanik kaya kütlesinin eteğinde, sessiz ve sakin bir kale gibi Anadolu’yu bekleyen bu ilçenin Nasrettin Hoca, Hızır Bey, Yunus Emre ve Aziz Mahmut Hüdai gibi önemli isimlerin memleketi olduğu söylenir.
Ankara, Eskişehir, İzmir karayollarının kesişme noktasındaki Sivrihisar, Eskişehir’in en büyük ilçesi. Gezmeye ilçenin sembolü Ulu Cami’den başlayalım… Burası, Anadolu’nun en büyük, ahşap direkli camilerinden. 2016’da UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne kaydedilen caminin çatısını 67 ahşap direk taşıyor. Direklerin bazılarının üst bölümlerinde Bizans dönemine ait mermer başlıklar var; bir kısmı ahşap üzerine işlenmiş geometrik ve bitkisel motiflerle süslenmiş.
GÖRKEMLİ SAAT KULESİ
Sivrihisar’ın bir başka gurur abidesi Zaimağa Konağı’na geçiyoruz sonra… Konağın hikâyesini dinleyip tarih kokan koridorlarında dolaşırken duygulanmamak mümkün değil. 1922 Mart’ında Başkomutan Mustafa Kemal ve İsmet Paşa’nın da katılımıyla burada yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında İtilaf Devletleri tarafından önerilen ateşkes teklifi görüşülmüş. Ankara dışında yapılan ilk Bakanlar Kurulu toplantısının gerçekleştiği yer olmanın haklı gururunu yaşıyor elbette…
Sivrihisar’a yolu düşenlerin en fazla ilgi gösterdikleri eserlerden biri de 1899’da yapılan Saat Kulesi. Kayalıklar üzerindeki kule, 12 metrelik yüksekliği, konumu ve görkemiyle fotoğraf tutkunlarının da bir hayli ilgisini çekiyor. Saat kulesine çıkarken merdivenlerin bir bölümündeki seyir terasından, Sivrihisar’ın panoramik görüntüsünü izleyip Anadolu’da bozkırın bile nasıl bir masalsı büyüsü olduğunu hissetmek apayrı bir lezzet katıyor gezimize… Anadolu’nun en büyük üç kilisesinden biri olarak kabul edilen Ermeni Kilisesi de Sivrihisar’ın çok bilinmeyen kültür hazinelerinden biri. Surp Yerortutyun Kilisesi, kaynaklara göre 1650’de inşa edilmiş.
İLK AÇIK HAVA MÜZESİ
Sivrihisarlı heykeltıraş Metin Yurdanur tarafından 2011’de Türkiye’nin ilk açık hava müzesi de burada açılmış. Sivri kayalıkların yamacında geniş bir alana kurulmuş olan müzeyi dolaşıyoruz uzun uzun. Başta Atatürk olmak üzere, Kâzım Karabekir Paşa gibi Milli Mücadele kahramanları; Nasrettin Hoca, Yunus Emre, Karacaoğlan, Nene Hatun, Muzaffer Sarısözen, Bektaşi dervişi Gül Baba gibi ünlü şahsiyetlerin yanı sıra balerinler, madenciler gibi meslek gruplarını sembolize eden eserler var.
NASRETTİN HOCA’NIN MEZARI BULUNDU
Türk halkının zekâsı ve mizah anlayışının sembolü olan Nasrettin Hoca 1208’de Sivrihisar’ın Hortu Köyü’nde doğmuş. Yakın zamanda yapılan araştırmalarla mezarının da burada olduğu tespit edildi. Her yıl 3-10 Haziran arasında Nasrettin Hoca Şenlikleri düzenleniyordu ancak pandemi nedeniyle iki yıldır ara verildi… Hoca’nın doğduğu evi ve mahallesini, taş sandukasını, kızı Hatun’un mezarını ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca ilçede Sivrihisar Kilim Müzesi, Nasrettin Hoca Kültür Evi, Alemşah Kümbeti, Arasta Çarşısı, Pessinus Antik Kenti, Balıkdamı Kuş Cenneti de gezilecek ve görülecekler arasında sayabileceğim diğer yerler.
Nasrettin Hoca, eşeğiyle birlikte tasvir edildiği heykeli ve Sivrihisar’ı tanımladığı ‘dünyanın merkezi’ sözüyle karşılıyor ziyaretçilerini.
NE YENİR?
Sivrihisar’da kış aylarının vazgeçilmez geleneksel yiyeceği arabaşı. Ziyaretiniz sırasında muska baklavası ve höşmerim tatlısının tadına bakın. Coğrafi işaretli dövme sucuğu da tatmadan ve almadan dönmeyin.
