2018’de yaşanan krizde, 15 milyar USD’ lik yatırımın yanı sıra zırhlı araçlar için yapılan 1 milyar dolarlık fon yatırımı ile Katar, Türkiye’nin en önemli müttefiklerinden biri olduğunu gösterdi. İslami sermayenin, Türkiye’ye gelebilmesi ve yatırımlarını arttırması adına, bu adımlar önemli bir başlangıç niteliğinde. Bu kapsamda önceki ay, Katar Devleti ile Türkiye Devleti arasında yapılan stratejik anlaşmalar, Katarlı birçok yatırımcının ülkemizde yatırım yapmasını sağlayacak. Bu zincir, küresel sermayeyi de etkisi altına alarak, yurt dışında yer alan birçok yatırımcının ülkemize giriş yapmasını tetikleyecek. Bu stratejik yatırımlar, ekonomimizi güçlendirerek üretimimizi ve ülke istihdamını arttıracak. Bu sayede, Türkiye 10 yıl içerisinde İslami finans sermayesinin merkezi haline gelecek. Stratejik çalışmalar kapsamında Türkiye’de, gelecek yıl 650 milyon USD’ lik gayrimenkul yatırımı yapılması kararı alındığı açıklandı.
Varlık Fonu’nun da İstanbul Finans Merkezi’ni sahiplenmesi büyük bir güven ortamı oluşturdu. Bu durum, İstanbul Finans Merkezi’nin İslami yatırım dünyasında yer almasını sağladı.
TÜRKLER KATARDA 17 MİLYAR DOLARLIK İNŞAAT İŞİ YAPIYOR
Birçok ülkenin, yatırımlarının da bulunduğu Türkiye ekonomisine güvendiklerini ifade eden Al-Daar Investments Temsilcisi M. Halit Sönmez, “Katarlı bir sermaye şirketi olarak, Türkiye’deki yatırımların ülke bazlı dağılımına baktığımızda, birinci sırada yüzde 15,7’lik bir oran ile Hollanda, ikinci sırada yüzde 7,7’lik bir oran ile Amerika ve bunun hemen arkasında yüzde 6.8’lik bir oran ile de Körfez (GCC) ülkelerini görüyoruz. Türkiye’ye gelen bu yabancı yatırımlar (FDI) sayesinde, ülkemizin dünya ekonomisinden izole olmadığını görüyoruz” diye konuştu.
Sönmez, “Liberal ekonomi düzenine bakıldığında, askeriye hariç diğer şirketler özel sektörün elinde. Amerika ve Avrupa’da, devletin yönetiminde oldukça az şirket bulunuyor. Türkiye’de bu oran, geçmiş yıllara baktığımızda ABD ve Avrupa ortalamasının bir hayli üzerindeydi. Herkesin bildiği üzere, dünyanın finans sisteminin merkezi Amerika olarak görülmekte. 1944’ ten beri, USD dünyanın rezerv parası olmakla beraber, uluslararası ticaretler bu para birimi üzerinden yapılıyor. Bu da demek oluyor ki, cari açık veren bir ülkenin ekonomisine girecek her bir Cent’ in dahi kıymeti oldukça büyüktür. Bu anlamda Katar’da yapılan, 17 milyar USD’ lik Türk şirketlerin inşaat işleri, hem ülke ekonomisine büyük bir katkı sağlamış hem de uluslararası ilişkilerimizi de güçlendirmiştir” dedi.
2021’DE TÜRKİYE’DE VARLIK YATIRIMI DAVETİNE DEVAM EDECEĞİZ
Türkiye ile yapılan bu stratejik anlaşmalar neticesinde, körfezin yeniden yatırım merkezine dönüşmesine olanak tanıyacaklarına dikkat çeken Sönmez, “Türkiye’de, gelecek yıl 650 milyon USD’ lik gayrimenkul yatırımı yapılması kararı alındı. İsviçreli yatırım fonları da Türkiye’deki yatırımlarımıza ortak olma niyetinde. Varlık Fonu’nun, finans merkezini sahiplenmesi de ayrıca güven tazeledi ve İstanbul finans merkezinde yatırıma bizler de talibiz. 2021’de Türkiye’de varlık yatırımına devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Katar Devleti, 2005’ten beri sadece petrol gelirlerine bağımlı kalmamak ve ekonomilerini güçlendirmek adına birçok ülkede çeşitli yatırım adımları attı. Son zamanlarda, Devlet tarafından birçok farklı sektörden çeşitli şirketlere yatırım yapıldı. Başta, gayrimenkul ve futbol kulüpleri olmak üzere, Katar devletinin 40’tan fazla ülkede 400 milyar USD’ yi aşan yatırımları bulunuyor. Devletin de, siyasi adımlarının ve güçlü duruşunun ekonomik anlamda pozitif dönüşleri oluyor. Doğu Akdeniz’deki Türkiye’nin güçlü duruşu, Akdeniz Antalya limanına gelen yatırımları güçlendirdi. Antalya limanının işletmesinin satın alınması da Katar’ın Dünya ticaretinde Türkiye ile birlikte söz sahibi olmak istediğinin bir göstergesidir”.
